M G H U K U K

Yükleniyor

Patent Hükümsüzlük Davası

Ana Sayfa Patent Hükümsüzlük Davası

Patent Hükümsüzlük Davası

Makalemizde incelediğimiz patent hükümsüzlük davası, mevcut bir patentin belirli şartları sağlamadığı veya geçersiz kılınması gerektiğinden açılan davadır. Günümüzde, teknolojik ve endüstriyel gelişmelerle birlikte patentler, buluş sahiplerine haklarını koruma ve ticari olarak değerlendirme imkânı sunmaktadır. Ancak, patentin tesciliyle birlikte ortaya çıkan haklar, belirli hükümsüzlük halleri doğrultusunda sorgulanabilir hale gelir.

Bu makalede, patent hükümsüzlük davasının nasıl açılacağı, hangi durumlarda geçerli olduğu ve sonuçlarının neler olduğu gibi önemli konulara odaklanarak patent hükümsüzlüğü kavramını detaylı bir şekilde ele alacağız. Patent hükümsüzlük davaları, karmaşık yasal ve teknik konuları içeren hukuki süreçlerdir ve bu nedenle avukatların rolü oldukça önemlidir. Kadıköy avukatlık ve marka patent vekilliği ofisi MG Hukuk Marka-Patent Avukatı olarak müvekkillerimize Patent Hükümsüzlük Davasına ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Patent Nedir?

Patent, bir buluşun sahibine bu buluşu belirli bir süre boyunca başkalarının izni olmadan kullanma, üretme veya satma hakkı veren yasal bir belgedir. Genellikle yeni ve orijinal bir buluşun ticari olarak değerlendirilebilmesi için alınır. Patentler, bir buluşun teknik olarak nasıl işlediğini, nasıl üretileceğini veya kullanılacağını ayrıntılı bir şekilde açıklayan resmî belgelerdir. Marka, patent ve tasarım tescil ile itiraz süreçleri TürkPatent tarafından yürütülmektedir.

Bir buluşun patente uygun olması için, belirli kriterleri karşılaması gerekir. Bu kriterler genellikle buluşun yenilik, buluşun bulunmamış veya açıklanmamış olması, sanayiye uygulanabilirlik ve buluşun yeterince açıklayıcı olması gibi unsurları içerir. Patentler genellikle teknoloji, tıp, mühendislik ve kimya gibi çeşitli alanlarda elde edilebilir.

Bir buluşun patente tabi olabilmesi için, buluş sahibinin yerel patent ofisine başvurması gerekir. Patent başvurusu yapıldıktan sonra, ilgili patent ofisi başvuruyu inceler ve belirli kriterleri karşılayıp karşılamadığını değerlendirir. Eğer başvuru kabul edilirse, buluş sahibi belirli bir süre boyunca patent hakkına sahip olur ve buluşunu koruma altına alabilir.

Patentler, buluş sahibine buluşunu ticari olarak değerlendirme ve geliştirme fırsatı sunar. Aynı zamanda, patentler diğer şirketlerin buluşa benzer ürünleri üretmelerini engelleyebilir ve buluş sahibine rekabet avantajı sağlayabilir. Patentler genellikle ekonomik büyümeyi teşvik etmek, yenilikçiliği desteklemek ve buluş sahiplerinin yatırım yapmalarını teşvik etmek için önemli bir araç olarak kabul edilir. Patent hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için İstanbul Marka – Patent Avukatı MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.

Hükümsüzlük Nedir?

Hükümsüzlük, bir belgenin, bir hakkın veya bir sözleşmenin yasal olarak geçersiz veya etkisiz olduğu durumu ifade eder. Hukuk terimi olarak, hükümsüzlük genellikle belirli yasal koşullara uymayan veya yasal prosedürlere uygun olmayan bir işlemin sonucunda ortaya çıkar. Bir belgenin veya bir hakkın hükümsüz olması, genellikle o belgeyi veya hakkı elde eden kişinin, belirli yasal sonuçlarından yararlanmasını engeller. Örneğin, bir mahkeme kararıyla verilen bir sözleşmenin hükümsüz olduğu ilan edildiğinde, o sözleşme artık taraflar arasında bağlayıcı değildir ve herhangi bir yasal sonuç doğurmaz.

Hükümsüzlük, genellikle belirli yasal koşulların ihlali sonucunda ortaya çıkar. Örneğin, bir sözleşmenin geçersiz veya hükümsüz olabileceği durumlar şunları içerebilir: Taraflardan birinin rızası olmaksızın zorla yapılan bir sözleşme, sözleşmenin yasalara uygun şekilde yapılmamış olması, sözleşmenin taraflarından birinin yetki veya kapasitesi olmaması gibi durumlar hükümsüzlüğe yol açabilir.

Hükümsüzlük, hukuk sistemlerinde belirli bir işlemin veya belgenin geçerliliğini veya etkisini değerlendiren mahkemeler veya yetkili kurumlar tarafından belirlenir. Hükümsüzlük kararı genellikle belirli bir yasal prosedürü takip eder ve ilgili taraflara bildirilir. Hükümsüzlük kararları, genellikle belge veya işlemi ilgilendiren kişilerin haklarını ve yükümlülüklerini etkiler. Hükümsüzlük hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için İstanbul Marka – Patent Avukatı MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.

Patent Hükümsüzlük Davası Nedir?

Patent hükümsüzlük davası, tescil edilerek patent hakkı alınmış bir buluşun, belirli koşulların varlığı halinde sicilden silinmesi için açılan hukuki bir davadır. Patent tescili, bir buluşun sahibine belirli bir süre boyunca bu buluşu başkalarının izinsiz kullanmasını engelleme hakkı verir. Ancak, patent hükümsüzlük davası, bu tescilin hukuka uygunluğunu sorgular.

Patent hükümsüzlük davası, patent tescilinin herkese karşı etkili olduğu göz önünde bulundurularak, bir patentin hükümsüz kılınması ve bu hakkın herkese karşı etkili olma durumunun ortadan kaldırılması için açılır. Patent hükümsüzlüğü, bir buluşun, patent olarak kabul edilebilmesi için taşıması gereken şartları yitirmesi durumunda söz konusu olabilir.

Bu tür bir dava genellikle, patent konusunun patent verilebilirlik şartlarını taşımadığı, buluşun yeterince açıklanmadığı, patentin kapsamının başvurunun ilk halini aştığı, patent sahibinin hak sahibi olmadığının ispatlandığı veya patentin koruma kapsamının aşıldığı durumlarda açılabilir. Patent hükümsüzlük davası, genellikle mahkemelerde görülür ve ilgili yargı süreci sonucunda patentin hükümsüzlüğüne karar verilebilir.

Patent hükümsüzlük davası, patent tesciline itiraz eden kişiler, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurumları tarafından açılabilir. Hükümsüzlük kararı genellikle ilgili mahkeme veya yetkili kurum tarafından verilir ve kesinleştikten sonra patent hükümsüz hale gelir. Bu, patentin artık koruma sağlamadığı ve ilgili buluşun artık kamuya açık olduğu anlamına gelir. Patent Hükümsüzlük Davası süreci oldukça karmaşık bir süreçtir ve bir avukatın desteği önem arz edecektir. Kadıköy avukatlık ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize Patent Hükümsüzlük Davası sürecinde hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Patent Hükümsüzlük Davasının Kanuni Düzenlemesi

Patent hükümsüzlük davasının mevzuatta olan yeri yani kanuni düzenlemesi, Türkiye’de Sınai Mülkiyet Kanunu‘nun ilgili maddelerinde yer almaktadır. Sınai Mülkiyet Kanunu, patent hükümsüzlüğüne ilişkin koşulları ve süreci belirleyen önemli bir mevzuattır.

Patentin hükümsüzlüğüne ilişkin hükümler, mevzuatımızda Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 138. maddesinde yer alır. Bu madde, patent hükümsüzlüğünün hangi durumlarda ve nasıl talep edilebileceğini düzenler. Patent hükümsüzlük davası, bu maddeye dayanılarak açılır ve belirli koşulların varlığı halinde mahkemede görülür:

“(1) Kurumun nihai kararından sonra;

  1. a) Patent konusu, 82 nci ve 83 üncü maddelere göre patent verilebilirlik şartlarını taşımıyorsa,
  2. b) Buluş, 92 nci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca yeteri kadar açıklanmamışsa,
  3. c) Patent konusu, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşıyorsa veya patentin, 91 inci maddeye göre yapılan bölünmüş bir başvuruya veya 110 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre yapılan bir başvuruya dayanması durumunda en önceki başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşıyorsa,

ç) Patent sahibinin, 109 uncu maddeye göre patent isteme hakkına sahip olmadığı ispatlanmışsa,

  1. d) Patentin sağladığı korumanın kapsamı aşılmışsa,

patentin hükümsüz kılınmasına ilgili mahkeme tarafından karar verilir.

(2) Mahkeme, 99 uncu maddenin üçüncü veya yedinci fıkraları uyarınca yapılan yayımdan önce birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentleri uyarınca yapılan hükümsüzlük talebine ilişkin olarak karar veremez.

(3) Patent sahibinin 109 uncu maddeye göre patent isteme hakkına sahip olmadığı hakkındaki iddia, ancak buluşu yapan veya halefleri tarafından ileri sürülebilir.

(4) Hükümsüzlük nedenleri patentin sadece bir bölümüne ilişkinse sadece o bölüm ile ilgili istem veya istemler iptal edilerek kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Bir istemin kısmen hükümsüzlüğüne karar verilemez. Kısmi hükümsüzlük sonucu iptal edilmeyen istem veya istemler, 82 nci ve 83 üncü madde hükümlerine göre patent verilebilirlik şartlarını taşıyorsa patent bu kısım için geçerli kalır. Bağımsız istemin hükümsüz kılınması hâlinde, bağımsız isteme bağımlı olan her bir bağımlı istem ayrı ayrı 82 nci ve 83 üncü madde hükümlerine göre patent verilebilirlik şartlarını taşımıyorsa söz konusu bağımsız isteme bağımlı olan istemler de mahkeme tarafından hükümsüz kılınır.

(5) Patentin hükümsüzlüğü davası, patentin koruma süresince veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde, sicile patent sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılabilir. Patent üzerinde sicilde hak sahibi görülen kişilerin davaya katılabilmelerini sağlamak için ayrıca onlara tebligat yapılır.

(6) Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları patentin hükümsüzlüğünü isteyebilir. Patent sahibinin 109 uncu maddeye göre patent isteme hakkına sahip olmadığı nedeniyle patentin hükümsüzlüğü, ancak buluşu yapan veya halefleri tarafından istenebilir.

(7) Patentin hükümsüzlüğüne ilişkin karar, zorunlu olarak ek patentlerin de hükümsüz olması sonucunu doğurmaz. Ancak, hükümsüzlük kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde, ek patentlerin bağımsız patentlere dönüştürülmesi için başvuruda bulunulmazsa, patentin hükümsüzlüğü ek patentlerin de hükümsüz olması sonucunu doğurur.”

Gördüğümüz üzere Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 138. maddesi, patent hükümsüzlüğüne ilişkin koşulları ve süreci detaylı bir şekilde belirtir. Bu maddeye göre patent hükümsüzlüğü, aşağıdaki durumlarda talep edilebilir ve ilgili mahkeme tarafından karara bağlanabilir:

  • Patentin Verilebilirlik Şartlarını Taşımaması: Patent konusunun, patent verilebilirlik şartlarını taşımaması durumunda patent hükümsüzlüğü talep edilebilir.
  • Buluşun Yeterince Açıklanmamış Olması: Buluşun, yeterince açıklanmamış olması durumunda patent hükümsüzlük davası açılabilir.
  • Patent Kapsamının Aşılması: Patent konusunun, başvurunun ilk halinin kapsamını aşması veya başka bir başvuruya dayanması durumunda en önceki başvurunun ilk halinin kapsamını aşması durumunda patent hükümsüzlüğü talep edilebilir.
  • Patent İsteme Hakkına Sahip Olunmaması: Patent sahibinin, patent isteme hakkına sahip olmadığının ispatlanması durumunda patent hükümsüzlük davası açılabilir.
  • Korumanın Kapsamının Aşılması: Patentin sağladığı korumanın kapsamının aşılması durumunda patent hükümsüzlüğü talep edilebilir.

Mahkeme, 138. maddeye göre verilecek kararlar için belirli koşullar ve süreçler belirler. Örneğin, patentin hükümsüzlüğüne ilişkin kararlar, belirli bir yayım sürecinden önceki dönemde talep edilemez ve patent sahibinin patent isteme hakkına sahip olmadığı iddiası sadece buluşu yapan veya halefleri tarafından ileri sürülebilir. Ayrıca, patentin sadece belirli bir bölümüne ilişkinse kısmi hükümsüzlük kararı verilebilir ve bağımsız istemin hükümsüzlüğü durumunda bağımlı istemler de etkilenebilir. Patentin hükümsüzlük davası, patentin koruma süresi boyunca veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde, sicile kayıtlı patent sahibine karşı açılabilir. Bu davalarda menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından da talepte bulunulabilir.

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 139. maddesi, patentin hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş kararın sonuçlarını ve etkilerini detaylı bir şekilde belirtir. Başlıklar halinde özetlemek gerekirse:

  • Geçmişe Dönük Etki: Patentin hükümsüzlüğüne karar verildiğinde, bu kararın sonuçları geçmişe dönük olarak etkili olur. Yani, patent veya patent başvurusuna bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. Bu, hükümsüzlük kararının alınmasından itibaren patentin artık korunmadığı ve kullanılamadığı anlamına gelir.
  • Tazminat Taleplerinin Saklı Tutulması: Ancak, patentin hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması, belirli durumları etkilemez. Patent sahibinin ağır ihmal veya kötüniyetli hareketlerinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı tutulur. Bu, patentin hükümsüzlüğünün geçmişe dönük etkilerinin bazı durumlarda tazminat taleplerini engellemediğini gösterir.
  • Belirli Durumların Etkilenmemesi: Patentin hükümsüzlüğüne karar verilmeden önce, patentin sağladığı haklara tecavüz sebebiyle verilen hukuken kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar etkilenmez. Ayrıca, hükümsüzlük kararından önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler de etkilenmez. Ancak, sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir.
  • Kararın Kesinleşmesi ve Uygulanması: Patentin hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur. Kararın kesinleşmesinden sonra mahkeme, bu kararı Kuruma resen bildirir. Kesinleşmiş karar ile hükümsüz kılınan patent, Kurum tarafından sicilden terkin edilir ve durum bültende yayımlanır. Bu, patentin resmi olarak hükümsüz kılınması ve artık korunmadığına dair resmi bir bildirim yapılması anlamına gelir.

Bu davalarda hak kaybı yaşamamak için avukat desteği almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy avukatlık ve marka patent vekilliği yapan hukuk büromuza Patent Hükümsüzlük Davası için ulaşabilirsiniz.

Patent Hükümsüzlük Davası Nasıl Açılır?

Patent hükümsüzlük davası, tescil edilmiş bir patente itiraz etmek veya patentin hükümsüz kılınması için dava açmak amacıyla başlatılan bir hukuki süreçtir. Bu davayı açmak için belirli adımlar izlenmelidir:

  1. Dava Yetkili Mahkemede Açılır: Patent hükümsüzlük davası, Türkiye’de Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi veya yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılabilir.
  2. Dava Süreci Başlatılır: Davanın başlatılması için öncelikle dava dilekçesi hazırlanır ve yetkili mahkemeye sunulur. Dava dilekçesinde, patentin neden hükümsüz kılınması gerektiği ve bu iddiaların delilleriyle desteklenmesi gerekir.
  3. Davaya İlişkin Belge ve Deliller Sunulur: Dava dilekçesinin yanı sıra, patentin hükümsüzlüğünü destekleyen belge ve deliller de mahkemeye sunulmalıdır. Bu deliller, patentin verilmesine engel teşkil eden eksiklikler veya patent sahibinin hak sahibi olmadığını gösteren belgeler olabilir.
  4. Davalı Tarafın Cevap Hakkı: Dava dilekçesi davalı tarafın (patent sahibi) tarafına tebliğ edilir ve belirli bir süre içinde cevap vermesi istenir. Davalı taraf, dava dilekçesine karşı savunma yapabilir ve iddialara karşı delillerini sunabilir.
  5. Dava İlerler ve Karar Verilir: Tarafların savunmaları alındıktan sonra mahkeme, delilleri ve hukuki argümanları değerlendirerek kararını verir. Eğer mahkeme patentin hükümsüzlüğüne karar verirse, patentin sicilden silinmesi ve artık geçerli olmaması için gerekli işlemler başlatılır.

Patent hükümsüzlük davası açma süreci oldukça teknik ve hukuki bilgi gerektiren bir süreçtir. Bu nedenle, genellikle bu tür davaları yürütmek için uzmanlık gerektiren bir alan olan fikri mülkiyet avukatlarına başvurulur. Uzman bir avukatın rehberliği, dava sürecinin başarılı bir şekilde yürütülmesine yardımcı olabilir. İstanbul Marka Patent Avukatı ve marka patent vekili olan Mete Gençer Hukuk Bürosu’na patent hükümsüzlük davası için ulaşabilirsiniz.

Patent Hükümsüzlük Davası Şartları

Patent hükümsüzlük davası, belirli koşulların varlığında açılabilir. Bu şartlar genellikle yasal düzenlemelerle belirlenir ve dava sürecinin doğru bir şekilde ilerlemesi için önemlidir. Patent hükümsüzlük davası açabilmek için gereken temel şartları şöyle açıklayabiliriz:

  • Tescilli Bir Patent Olmalıdır: Patent hükümsüzlük davası, tescil edilmiş bir patente karşı açılır. Yani, hükümsüzlük iddiası olan patentin zaten resmi olarak tescil edilmiş olması gerekir.
  • Hükümsüzlük Sebepleri Var Olmalıdır: Patentin hükümsüzlüğü için yasalarda belirtilen hükümsüzlük sebeplerinden biri veya birkaçı mevcut olmalıdır. Bu sebepler genellikle patentin verilebilirlik şartlarını taşımaması, buluşun yeterince açıklanmamış olması, başvurunun kapsamını aşması veya patent sahibinin hak sahibi olmadığının ispatlanması gibi durumları içerir.
  • Hükümsüzlük Talepli Bir Dava Açılmalıdır: Patent hükümsüzlüğü iddiasıyla bir dava açılmalıdır. Bu davanın mahkeme nezdinde resmi olarak kaydedilmiş olması ve hükümsüzlük talebiyle mahkemeye başvurulmuş olması gerekir.
  • Mahkeme Kararıyla Hükümsüzlük Kararı Alınmalıdır: Patent hükümsüzlüğü davası sonucunda mahkeme tarafından hükümsüzlük kararı alınmalıdır. Bu karar, davanın doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve kanıtların incelenmesi sonucunda verilir.

Patent hükümsüzlük davası sürecinde bu şartların sağlanması önemlidir çünkü bu şartların olmaması veya eksik olması dava sürecinin başarısız olmasına neden olabilir. Dolayısıyla, bu şartların doğru bir şekilde yerine getirilmesi, dava sürecinin etkili bir şekilde ilerlemesi için gereklidir. Tüm bu sebeplerden dolayı sürecin en başından itibaren uzman bir patent avukatı ile çalışmak en sağlıklısı olacaktır.

Hangi Durumlarda Patent Hükümsüzlük Davası Açılır?

Patent hükümsüzlük davası, belirli durumların varlığında açılabilir. Bu durumlar, genellikle yasalarda belirtilen hükümsüzlük sebeplerine dayanır. Patent hükümsüzlük davasının açılmasını gerektirebilecek durumlar şöyledir:

  • Patent Konusu Verilebilirlik Şartlarını Taşımıyorsa: Patent, verilebilirlik şartlarını taşıması gerekmektedir. Eğer patent konusu, yasalarda belirtilen verilebilirlik şartlarını taşımıyorsa, bu durumda patent hükümsüzlük davası açılabilir.
  • Buluş Yeterince Açıklanmamışsa: Patent başvurusunda bulunan buluşun yeterince açıklanmamış olması durumunda da hükümsüzlük davası açılabilir. Buluşun detaylı ve anlaşılır bir şekilde açıklanmamış olması, patentin hükümsüzlüğüne neden olabilir.
  • Başvurunun Kapsamını Aşması: Patentin, başvurunun ilk halinin kapsamını aşması veya başvurunun bölünmüş bir başvuruya dayanması durumunda en önceki başvurunun ilk halinin kapsamını aşması, patent hükümsüzlük sebeplerinden biridir.
  • Patent Sahibi Hak Sahibi Değilse: Patent sahibinin, yasalara göre patent isteme hakkına sahip olmadığının ispatlanması ve önceye dair hak sahipliği durumunda da patent hükümsüzlük davası açılabilir.
  • Koruma Kapsamının Aşılması: Patentin sağladığı korumanın kapsamının aşılması da patent hükümsüzlük davasının açılmasını gerektirebilir. Patentin koruma kapsamının, yasal sınırları aşması durumunda hükümsüzlük davası açılabilir.

Bu durumlar, patent hükümsüzlük davasının açılmasını gerektirebilecek yaygın senaryolardır. Marka hükümsüzlük, tasarım hükümsüzlük davaları gibi patent hükümsüzlük davasında da her durumun ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ve yasalara uygunluğunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, patent hükümsüzlük davası açmadan önce bir hukuk uzmanına danışmak önemlidir. Hak kaybına uğramamak bakımından bir marka patent avukatından destek almanız önerilir. Kadıköy avukatlık ofisi ve Marka Patent vekili olan Mete Gençer Hukuk Bürosu’na patent hükümsüzlük davası için ulaşabilirsiniz.

Kimler Patent Hükümsüzlük Davası Açabilir?

Patent hükümsüzlük davası, patentin hükümsüzlüğünü talep etmeye yetkili olan kişiler veya kurumlar tarafından açılabilir. Kimlerin patent hükümsüzlük davası açabileceği, genellikle yasalarda belirtilmiş durumlara göre belirlenir. Patent hükümsüzlük davasını açabilecek kişiler ve kurumlar şunlardır:

  • Menfaati Olan Kişiler: Patent hükümsüzlüğü durumunda zarar görebilecek veya menfaati olan kişiler, patent hükümsüzlük davası açabilirler. Bu kişiler, patent sahibi olmayabilir ancak patentin hükümsüzlüğü onların haklarını etkiliyorsa, dava açma hakkına sahiptirler.
  • Cumhuriyet Savcıları: Patent hükümsüzlüğü durumunda, yetkili cumhuriyet savcıları da patent hükümsüzlük davası açabilirler. Cumhuriyet savcıları, kamu yararı gözeterek ve yasalara uygun olarak patent hükümsüzlüğünü talep edebilirler.
  • İlgili Kamu Kurum ve Kuruluşları: Patent hükümsüzlüğü, ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından da talep edilebilir. Bu kurumlar, genellikle patentle ilgili alanlarda görev yapan resmi kurumlar veya denetim yetkisine sahip kuruluşlardır.
  • Buluşu Yapan veya Halefleri: Patent sahibinin, yasalara göre patent isteme hakkına sahip olmadığının ispatlanması durumunda, buluşu yapan kişi veya bu kişinin halefleri patent hükümsüzlük davası açabilirler. Bu durumda, patentin gerçek sahibinin buluşu yapan kişi veya halefleri olduğunu iddia ederler.
  • Patent hükümsüzlük davası açma hakkına sahip olan kişilerin veya kurumların, yasalara uygun bir şekilde bu davayı açmaları ve gerekli delilleri sunmaları önemlidir. Patent hükümsüzlüğü davası, genellikle uzmanlık gerektiren bir alandır ve bu nedenle bu tür davaların açılması ve yürütülmesi için hukuki destek almak önemlidir. Kadıköy hukuk ve patent ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize patent hükümsüzlük davası sürecinde destek olmaktayız.

Patent Hükümsüzlük Davası Kime Açılır?

Patent hükümsüzlük davası, patent sahibi olarak kaydedilmiş olan kişiye karşı açılır. Patent sahibi olarak kaydedilen kişi veya kişiler, davacı konumunda bulunur ve davaya karşı davalı olarak atanırlar. Patentin hükümsüzlüğü davası, patent sahibinin sicilde kayıtlı olduğu yerdeki mahkemede açılır. Patent hükümsüzlük davasının davalısı, patentin sicilde kayıtlı olduğu kişi veya kişilerdir. Bu kişiler, patent hakkına sahip oldukları için hükümsüzlük davasının muhatabıdır. Davalılar, genellikle patent sahipleridir, ancak bazı durumlarda patentin devredilmiş veya lisanslanmış olması durumunda dava davalısı bu kişiler olabilir.

Patentin hükümsüzlük davası, davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya patentin sicilde kayıtlı olduğu yerdeki mahkemede açılabilir. Patent sahibinin yerleşim yeri birden fazla ise, davacı mahkeme seçiminde esneklik gösterebilir ve davalının en fazla bağlı olduğu yerdeki mahkemeye başvurabilir.

Patentin hükümsüzlük davası, dava açma hakkına sahip olan kişiler veya kurumlar tarafından ilgili mahkemeye başvurularak açılır. Davacılar, hükümsüzlük davası için gerekli başvuru sürecini takip ederler ve dava dilekçelerini, ilgili delilleri ve iddiaları ile birlikte mahkemeye sunarlar. Bu süreçte, hukuki danışmanlık almak ve davayı etkin bir şekilde yürütmek önemlidir. Patent hükümsüzlük davasına yönelik hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için Kadıköy MG Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.

Patent Hükümsüzlük Davasında İhtiyati Tedbir

Patent hükümsüzlük davası sürecinde, davacı tarafın patentin hükümsüzlüğünü kanıtlamak için dava açtığı dönemde koruma talebinde bulunabilmesi için ihtiyati tedbir talep etme hakkı bulunmaktadır. İhtiyati tedbir, davacının davanın sonucunu beklerken zarar görmemesi veya hükümsüzlük davasının sonucunu etkileyecek bir durumun oluşmaması için alınan geçici bir koruma kararıdır.

Patent Hükümsüzlük Davası

Patent hükümsüzlük davası sürecinde ihtiyati tedbir talep edilmesi, mahkemeye sunulan delillerin korunması, taraflar arasındaki dengeyi sağlama ve adaletin yerine getirilmesi açısından önemlidir. İhtiyati tedbir talebi, mahkeme tarafından incelenir ve gerekli görülmesi halinde patentin geçici olarak korunması için karar verilir.

İhtiyati tedbir kararı, davacının talebine bağlı olarak patentin kullanılmasını veya ürünün piyasaya sürülmesini geçici olarak engelleyebilir veya sınırlayabilir. Bu karar, davacının patentin hükümsüzlüğünü kanıtlayabilmesi için gerekli olan delillerin korunmasını sağlar.

İhtiyati tedbir talebinde bulunmak için davacının, ciddi bir zararın meydana gelme olasılığı olduğunu ve bu zararın telafi edilemez olduğunu mahkemeye ikna etmesi gerekir. Ayrıca, ihtiyati tedbir talebi, davanın hükümsüzlük iddiasının güçlü olduğunu gösteren geçerli bir gerekçeye dayanmalıdır.

İhtiyati tedbir talebi, mahkeme tarafından incelenirken davalı tarafın savunması da dikkate alınır. Mahkeme, tarafların argümanlarını değerlendirir ve adil bir karar vermek için gerekli adımları atar. İhtiyati tedbir kararı, davanın sonucunu etkileyecek önemli bir karardır ve davanın ilerleyişini belirleyebilir.

Patent Hükümsüzlük Emsal Yargı Kararı

Kadıköy avukatlık ofisi olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın patent hükümsüzlük davasına dair emsal kararlarından birini aşağıda paylaşıyoruz. Davanızda hak kaybı yaşamamak ve etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2015/10863 E.,  2016/6619 Karar : “..Davacı vekili; davalı adına tescilli olan … nolu incelemesiz patentin … nolu patent ve … patent belgesi karşısında tekniğin bilinen durumunu aşmadığını (buluş basamağı bulunmadığını) ileri sürerek 551 sayılı KHK kapsamında hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.        
Davalı vekili; yenilik unsurunu taşımadığına ilişkin davacı tarafça bildirilen diğer patent ve faydalı modellerin unsurları itibarıyla davalı adına tescilli olan patent unsurlarıyla uyuşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.        
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;

… nolu patent belgesinin bağımsız istemler (1 ve 11. istemler) ve bağımlı istemler olmak üzere toplam 21 adet istemden oluştuğu, yapılan karşılaştırma ve incelemede dava konusu patentin yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılması (buluş basamağı) kriterlerini sağlayamadığı ve hükümsüzlük şartlarının oluştuğu yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulü ile davalı adına … kayıtlı … nolu patent belgesinin hükümsüzlüğü ve terkinine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.          

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 551 sayılı KHK’nin 130/2. maddesi uyarınca patentin hükümsüzlüğünün hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde dahi dava edilebilecek olmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.”     

Marka ve patent hukukuna dair süreçlerle ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy patent ofisi MG Hukuk bürosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

Patentin hükümsüzlüğüne ilişkin karar herkese karşı hüküm doğurur ve kesinleştikten sonra patent hükümsüz hale gelir. Bu nedenle, hükümsüzlük kararının ciddi sonuçları olduğundan, patent sahipleri ve ilgili taraflar bu süreci dikkatle takip etmelidirler. Patent hükümsüzlük kararının olumsuz sonuçlarından korunabilmek için sürecin en başından itibaren deneyimli bir marka patent avukatı ile çalışmak en sağlıklısı olacaktır.

İstanbul Patent Hükümsüzlük Davası Dosyalarınız İçin Avukatlarımıza Ulaşın

Yukarıda detaylarda belirttiğimiz üzere her sözleşme, dava ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Patent hükümsüzlük davası, marka hükümsüzlük davası, tasarım hükümsüzlük davası ve benzer şekilde marka patent hukukuna dair süreçlerde müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

Patent hükümsüzlük davasıyla ilgili gerek TürkPatent tescil süreçlerinde gerekse yargılama süreçlerinde uygulamada sıklıkla rastlanan hak ve alacak kaybı yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Kadıköy patent hukuku avukatı MG Hukuk bürosuna veya İstanbul Barosundan diğer meslektaşlarımıza başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır.

İstanbul Patent Hükümsüzlük Davası için Avukatlarımıza Ulaşın

Kadıköy hukuk ofisi olarak marka ve patent avukatlığı, marka ve patent vekilliği faaliyetlerini sürdüren MG Hukuk Bürosu İstanbul avukatı kadrosu meydana çıkan uyuşmazlıklarda İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Eskişehir ve çevre illerde iş ortaklarıyla danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

2013 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden İstanbul Kadıköy avukatı Mete Gençer’e ait MG Hukuk Bürosu ve TÜRKPATENT marka vekillerine ulaşarak konuya dair destek alabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı

Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.

Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.