Yükleniyor
Makale İçeriği Neleri İçerir?
Bu makalede, karşılıksız çek düzenleme suçunun tanımı, unsurları, cezaları ve yasal süreçleri detaylı bir şekilde incelenecektir. Bu suç ticari hayatta sıkça kullanılan çekin, ödeme yapılacağı vaadiyle düzenlendiği halde, karşılıksız çıkması durumunu ifade eder.
Karşılıksız çek düzenleme suçuyla ilgili yasal düzenlemelerde yapılan değişiklikler ve uygulamadaki yaptırımlar, ticaret hayatının düzenli işleyişi için büyük önem taşımaktadır. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Çek, özellikle ticari hayatta sıkça kullanılan ve ödeme aracı olarak kabul edilen bir kambiyo senedidir. Çek, bir kişinin (keşidecinin) bankaya verdiği bir talimat niteliğindedir. Banka, çekte belirtilen miktarı, çek üzerindeki belirli bir tarihte veya çeki ibraz eden kişi tarafından talep edildiğinde ödemeyi taahhüt eder. Çek, belirli bir tutarı belirli bir kişiye (veya onun emrine) ödeme yapmayı amaçlar ve bu nedenle ödemeyi alacak kişinin bankada bir hesabı olmasını gerektirmez. Bir çekin üzerinde genellikle şu bilgiler yer alır:
Karşılıksız çek, çekin ödeme süresi geldiğinde veya belirlenen tarihte, banka tarafından ödenmemesi durumunu ifade eder. Yani, çek üzerinde belirtilen tutarın ödenememesi veya eksik ödenmesi durumunda karşılıksız çek olarak adlandırılır. Bu durum genellikle, çeki düzenleyen kişinin banka hesabında yeterli bakiyenin bulunmamasından kaynaklanır.
Karşılıksız çekler, çekin ödeme süresi geldiğinde ibraz edildiğinde veya sonradan bankaya sunulduğunda, banka tarafından ödenmemesi sonucunda oluşur. Bu durumda, çekin arkasına “karşılıksızdır” işlemi yapılır ve çek sahibi bu durumu öğrendiğinde yasal yollara başvurarak haklarını arar.
Karşılıksız çek düzenleme suçu, ticari ilişkilerde güvensizlik yaratabilir ve alacaklıyı maddi zarara uğratabilir. Bu nedenle, çeklerin düzenlenmesi ve kullanılmasıyla ilgili yasal düzenlemelerin titizlikle takip edilmesi önemlidir. Yasal çerçevede çeki düzenleyen ve kullanan kişiler, çekin karşılıksız kalması durumunda hukuki ve cezai sorumlulukla karşı karşıya kalabilirler. Bu konuya ilişkin daha fazla bilgi veya hukuki destek almak için MG Hukuk Kadıköy avukatlarına ulaşabilirsiniz.
Karşılıksız çek düzenleme suçu, çekin ödeme süresi geldiğinde veya belirlenen tarihte, çeki düzenleyen kişinin banka hesabında yeterli bakiye bulunmaması veya başka nedenlerden dolayı ödenmemesi durumunda ortaya çıkar. Bu suç, ticari ilişkilerde güvensizlik yaratır ve alacaklıyı maddi zarara uğratır.
Karşılıksız çek düzenleme suçuyla ilgili olarak Türk Ceza Kanunu ve Çek Kanunu’nda belirli yaptırımlar öngörülmüştür. Bu suçun oluşabilmesi için çekin vadesinin gelmiş olması, çekin belirtilen süre içinde bankaya ibraz edilmiş olması ve çekin arkasına “karşılıksızdır” şerhinin işlenmiş olması gibi bazı şartların sağlanması gerekmektedir.
Alacaklı, karşılıksız çek düzenlendiğini öğrendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde şikayette bulunmalıdır. Alacaklı tarafından şikayetçi olunması durumunda, çek sahibi hakkında adli para cezası gibi yaptırımların belirlenmesi için mahkeme süreci başlar. Mahkeme, çek sahibine adli para cezası ve/veya çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı gibi yaptırımlar verebilir. Adli para cezası çekin karşılıksız kalan tutarından az olamaz ve ödenmemesi durumunda hapis cezasına çevrilebilir. Verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu cezalar hapis cezasına çevrilebilir ve infaz süreci başlar.
Karşılıksız çek düzenleme suçu, ticarette güvenin ve hukukun sağlıklı işlemesinin temelini sarsabileceği için ciddi bir şekilde ele alınmalı ve yasalara uygun olarak işlem görmelidir. Bu suça karışan kişilerin yasal süreçlerin ve yaptırımların farkında olmaları önemlidir. Karşılıksız çek düzenleme suçuyla karşı karşıya kalan bir birey için, hukuki süreç oldukça karmaşık ve zorlayıcı olabilir. Bu süreçte bir avukatın önemi büyüktür. Bizler de MG Hukuk İstanbul avukatı olarak müvekkillerimize Karşılıksız Çek Düzenleme Suçuna ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Karşılıksız çek düzenleme suçunun kanuni düzenlemesi, Türk hukuku açısından oldukça önemli bir konudur ve bu suçun yasal çerçevesi mevzuatımızda Çek Kanunu‘nda ve 3167 Sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’da belirlenmiştir. Öncelikle, 3167 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 1. fıkrası çerçevesinde, çekin üzerinde yazılı olan düzenleme tarihine göre yasal ibraz süresi içinde ibraz edildiğinde, çekin karşılığının ilgili banka hesabında eksiksiz bulundurulmaması suç teşkil etmektedir. Bu düzenleme, çeki düzenleyen kişinin, çekin vadesi geldiği halde karşılığını bankada bulundurmaması durumunda cezai yaptırım öngörmektedir.
“Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksenmilyar liradan fazla olamaz. Bu miktar, 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesine göre her yıl artırılır. Bu suçtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
Bu suçun, organ veya temsilcisi tarafından tüzelkişi yararına işlenmesi halinde özel hukuk tüzelkişisi hakkında da birinci fıkra uyarınca para cezasına hükmolunur. Ayrıca yetkili temsilci tarafından yararına çek keşide edilen hesap sahibi gerçek kişi hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.
Mahkeme, ayrıca işlenen suçun niteliğine göre bir yıl ile beş yıl arasında belirleyeceği bir süre için hesap sahiplerinin ve yetkili temsilcilerinin çek hesabı açtırmalarının yasaklanmasına karar verir. Yasaklanma kararı bütün bankalara duyurulmak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir.
Kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan her çek yaprağı ayrı bir suç oluşturur.”
Öte yandan, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesi, karşılıksız çek düzenleme suçunun detaylarını içermektedir. Bu maddeye göre, çekin üzerinde yazan düzenleme tarihine göre yasal ibraz süresi içinde ibraz edildiğinde, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebep olan kişi hakkında adlî para cezasına hükmedilir. Her bir çek için binbeşyüz güne kadar adlî para cezası verilir. Bu düzenleme, çeki düzenleyen kişinin cezalandırılmasını ve adlî para cezasıyla yargılanmasını öngörmektedir.
Karşılıksız çek düzenleme suçunun kanuni düzenlemesi, bu suçun ciddiyetini ve yasal sonuçlarını açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle, çek düzenleme işlemlerinde titizlikle hareket etmek ve yasal düzenlemelere uygun davranmak önemlidir. Bu süreçte, deneyimli bir ceza avukatından hukuki destek almak, yasal hakların korunması ve adil bir yargı sürecinin sağlanması açısından son derece önemlidir.
Karşılıksız çek düzenleme suçu, Türk hukuku açısından önemli bir konudur ve bu suçun işlenmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlar, çekin vadesi gelmiş olması, çekin belirlenen süre içerisinde ibraz edilmiş olması, çekin arkasına “karşılıksızdır” olduğunu belirten işlemin yapılması ve çek sahibinin süresi içerisinde şikayet yoluna başvurmasıdır.
Çekin Vadesi Gelmiş Olması: Karşılıksız çek düzenleme suçu için ilk şart, çekin vadesinin gelmiş olmasıdır. Çekin vadesi, üzerinde belirtilen tarihtir ve bu tarihte çekin ödenmesi gerekmektedir. Çekin vadesi geldiği halde ödenmemesi durumunda, karşılıksız çek düzenleme suçu işlenmiş olur.
Çekin İbraz Edilmiş Olması: İkinci şart, çekin belirlenen süre içerisinde ibraz edilmiş olmasıdır. Çek, üzerinde yazan tarihe kadar ibraz edilmelidir. Eğer çek, vadesi içinde ibraz edilmezse, karşılıksız çek suçu söz konusu olmaz.
“Karşılıksızdır” İşleminin Yapılması: Üçüncü şart, çekin arkasına “karşılıksızdır” olduğunu belirten işlemin yapılmasıdır. Bu işlem, çekin ibraz edildiği banka tarafından gerçekleştirilir. Çek sahibi, çeki ibraz ettiğinde ve ödeme alamadığında, bankaya başvurarak çekin karşılıksız olduğunu belirtir. Banka da bu durumu çekin arkasına işler.
Şikâyet Süresinin İçinde Olması: Son şart, çek sahibinin süresi içinde şikayet yoluna başvurmasıdır. Çek sahibi, çekin karşılıksız olduğunu öğrendiği tarihten itibaren üç ay içinde veya her halükârda bir yıl içinde şikayette bulunmalıdır. Bu süre içinde şikâyette bulunulmazsa, karşılıksız çek düzenleme suçu için yasal takip başlatılamaz.
Karşılıksız çek düzenleme suçu, bu şartların tamamının bir araya gelmesiyle işlenmiş olur. Bu şartlar, çekin ticari hayatta güvenilir bir ödeme aracı olarak kullanılmasını sağlamak ve çek düzenlemelerinin yasal çerçevede yapılmasını temin etmek amacıyla belirlenmiştir. Bu nedenle, çek işlemlerinde bu şartlara dikkat edilmesi önemlidir. Sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Karşılıksız çek düzenleme suçu işlendiğinde, fail hakkında hapis cezası da söz konusu olabilir. Ancak, hapis cezası genellikle adli para cezasının ödenmemesi durumunda uygulanır. Karşılıksız çek düzenleme suçundan dolayı hükmedilecek adli para cezasının miktarı, 3167 sayılı Kanun ve 5941 sayılı Kanun’da farklı şekillerde belirlenir.
3167 sayılı Kanun’a göre, her bir çek için 1500 güne kadar adli para cezasına hükmedilir. Bu ceza, çek bedelinin karşılıksız kalan tutarından az olamaz ve 3167 sayılı Kanun’da mahsup hükmü bulunmamaktadır. Bu nedenle, çek bedelinin kısmi olarak ödenmiş olması durumunda bile, çek bedelinin tamamı üzerinden adli para cezasına hükmedilebilir. Eğer hükümlü, adli para cezasını ödemezse, bu ceza Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a göre hapis cezasına çevrilebilir.
Öte yandan, 5941 sayılı Kanun’a göre, kısmi ödeme yapılmış karşılıksız çeklerde, adli para cezası çek bedelinden düşülerek belirlenir. Bu durumda, adli para cezası miktarı daha düşük olabilir. Ancak, yine de çek bedelinin karşılıksız kalan tutarından az olamaz. Adli para cezasının ödenmemesi durumunda, tazyik hapis uygulanabilir. Her iki kanunda da, çek üzerinde yazan bedel kadar adli para cezasına hükmedilir ve her bir çek için ayrı ayrı adli para cezası belirlenir. Ayrıca, çek bedelinin karşılıksız kalan tutarından az olamayacağına ve ödenmemesi durumunda hapis cezasına çevrilebileceğine dair hükümler bulunmaktadır.
Bu nedenle, karşılıksız çek düzenleme suçu işleyen bir kişi için adli yardım almak önemlidir. Bir avukat, sanığın haklarını savunabilir, ceza miktarının belirlenmesinde etkili olabilir ve hapis cezasının önlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, adli süreçte sanığın haklarını koruyarak adil bir yargılama süreci sağlayabilir. Bu nedenle, bir avukatın önemi büyüktür ve sanığın yasal haklarını korumak için gereklidir. Sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Karşılıksız çek düzenleme suçu işlendiğinde, kanunlar çerçevesinde çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı gibi ciddi tedbirler alınabilir. 5941 sayılı Kanun’a göre, karşılıksız çek düzenleyen kişi veya adına çek düzenlenen kişi, çekin ileri tarihli düzenleme tarihine göre yasal ibraz süresi içinde çeki ibraz ettiğinde, çekin karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmadığı takdirde çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilebilir.
Bu yasağın uygulanması, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından gerçekleştirilir. Yasağın ilgiliye tebliği sonrasında, kişi 10 gün içinde düzenlediği ve hala karşılığı bulunmayan çeklerin listesini ilgili bankaya sunmakla yükümlüdür. Bu yasak kararı, hesap sahibi tüzel kişi hakkında da verilebilir. Ayrıca, daha önce verilmiş olan çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı devam eder. Yasağın süresine ilişkin spesifik bir düzenleme bulunmamakla birlikte, yasak kararının kaldırılması için ilgili kişinin başvurabilmesi için belirli bir süre öngörülmüştür.
Yasağa uymayan kişi, hapis cezasıyla cezalandırılabilir. Ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına aykırı davranan kişinin adına yeni bir çek hesabı açılması halinde, hesabı açan banka görevlisi hakkında da hapis cezası uygulanabilir. Bu yasağın ihlali durumunda, ilgili kişinin çek düzenlemesi ya da çek hesabı açması suç teşkil eder. Bu durumda, ilgili kişi hakkında soruşturma başlatılabilir ve cezai işlem yapılabilir.
Sonuç olarak, karşılıksız çek düzenleme suçu işleyen kişilere çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı getirilmesi, hem suçun ciddiyetini vurgular hem de gelecekte benzer suçların önlenmesine yardımcı olur. Bu yasakların uygulanmasıyla, çek düzenleme suçunun tekrarlanmasının önüne geçilmesi amaçlanır. Karşılıksız Çek Düzenleme Suçunun yaptırımlarına ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.
Karşılıksız çek düzenleme suçuyla ilgili yargılama, görevli mahkeme olarak icra ceza mahkemesi tarafından gerçekleştirilir. Ancak, suçun yetkili mahkemesi, çekin tahsil için ibraz edildiği yer, hesap sahibinin veya şikayetçinin yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlenir. Bununla birlikte, çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili mahkemedir. Bu konuya ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.
5945 Sayılı Çek Kanunu’nda 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılan düzenlemeyle, Çekte Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına Sebebiyet Verme Suçu işleyenlere adli para cezası öngörülmüştür. Ancak, bu düzenlemeden sonra, bu suçtan mahkûm olanlara ilişkin cezaların infazına dair çeşitli değişiklikler yapılmıştır.
Çek Kanunu’na 25 Mart 2020 tarihinde eklenen Geçici 5. madde, 7226 Sayılı Yasa ile getirilmiş, daha sonra 18 Temmuz 2021 tarihinde yapılan bir değişiklikle güncellenmiştir. Bu geçici maddeye göre, 30 Nisan 2021 tarihine kadar işlenen suçlardan mahkûm olanların cezaları, belirli bir düzenlemeye tabi tutulmuştur.
Geçici 5. maddeye göre, 30 Nisan 2021 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı durdurularak, borçlu tarafından çek bedelinin belirli bir kısmının alacaklıya ödenmesi öngörülmüştür. Kalan miktar ise belirli taksitler halinde ödenecektir. Bu ödemelerin tamamlanması durumunda, mahkemece ceza mahkumiyetinin tamamen ortadan kaldırılması kararı verilecektir.
Ancak, borçlu bu ödemeleri tamamlamazsa veya taksitlerden birini zamanında ödemezse, mahkemece hüküm infazı devam edecektir. Ayrıca, Geçici 5. maddeye yapılan değişiklikle, daha geniş bir kapsamda suç tarihi olanlar da düzenlemeden yararlanabilecektir.
Bu düzenlemenin doğru bir şekilde uygulanabilmesi için, suç tarihinden itibaren kesinleşmiş mahkeme kararlarının beklenmesi ve borçlunun buna göre hareket etmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu şekilde, masumiyet karinesine uygun bir uygulama yapılması mümkün olacaktır. Bu konuya ilişkin daha detaylı bilgi veya hukuki destek almak için İstanbul Barosu avukatlarıyla veya doğrudan MG Hukuk Kadıköy avukatlarıyla irtibata geçebilirsiniz.
Karşılıksız çek düzenleme suçu şikâyet dilekçesi örneği, yalnızca bir kılavuz niteliği taşır ve gerçek bir hukuki süreçte kullanılmak üzere kişiselleştirilmesi gereklidir. Bu nedenle, her durumun kendine özgü olduğunu, delil ve kanıtların doğru bir şekilde sunulmasının önemli olduğunu unutmamak gerekir. Dolayısıyla, karşılıksız çek düzenleme suçu mağdurları, şikâyet dilekçesi hazırlamak veya hukuki süreçleri yönetmek için deneyimli bir avukata danışmalıdır.
Avukatlar, mevzuata uygun ve etkili bir şekilde hareket etmek için gerekli bilgiye sahiptirler ve müvekkillerinin haklarını en iyi şekilde savunmak için gerekli adımları atmalarına yardımcı olabilirler. Bu nedenle, hukuki işlemlerde profesyonel bir rehberlik almak önemlidir ve gerçek bir dilekçe hazırlamadan önce bir avukata başvurmak her zaman tavsiye edilir. Sizlere örnek teşkil etmesi bakımında Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Şikayet Dilekçesinden bir parça sunalım:
“Tarafımızca dile getirilen gerekçeler doğrultusunda, şüphelinin karşılıksız çek keşide etmek suçu kapsamında cezalandırılması talep edilmekte olup, ayrıca yargılama giderlerinin mağdura yüklenmesi yönünde bir karar alınması hususunda saygılarımızı sunarız.”
Karşılıksız çek düzenleme suçuyla karşı karşıya kalan bir birey için, hukuki süreç oldukça karmaşık ve zorlayıcı olabilir. Bu süreçte bir avukatın önemi büyüktür. Bir avukat, müvekkilini yasal hakları konusunda bilgilendirir ve savunma stratejisi oluşturur. Karşılıksız çek düzenleme suçuyla ilgili olarak yasal süreçleri ve mahkeme prosedürlerini anlamak ve doğru şekilde yanıtlamak önemlidir. Avukat, müvekkilinin haklarını koruyabilir, yasal süreci etkin bir şekilde yönetebilir ve en iyi sonuca ulaşmak için gerekli adımları atabilir.
Ayrıca avukat, müvekkilinin hukuki temsilini üstlenerek mahkemede savunma yapar ve müvekkilinin çıkarlarını en iyi şekilde savunur. Bu nedenle, karşılıksız çek düzenleme suçuyla karşı karşıya kalan bireylerin bir avukattan hukuki destek alması, adil bir sonuç elde etmelerine yardımcı olabilir. Sürecin en başından itibaren bu konuda tecrübeli bir avukatla iş birliği yapmak, hak kaybına uğramamak bakımından en sağlıklısı olacaktır. Kadıköy Avukatlık Ofisi MG Hukuk olarak müvekkillerimize Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu sürecine ilişkin hukuki danışmanlık ve etkin avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Kadıköy avukatı olarak en üst seviye içtihat makamı Yargıtay’ın Karşılıksız Çek Düzenleme Suçuna dair emsal kararlarını aşağıda paylaşıyoruz. Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu sürecinde hak kaybı yaşamamak ve oluşabilecek uyuşmazlıklarda etkin savunma için tecrübeli avukatlardan destek alınmasını tavsiye ederiz.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/3072 E., 2018/5874 K.
“5941 sayılı Kanun’daki “hamilin şikayeti” kavramı lafzi yorum doğrultusunda ele alınacak olursa kanun koyucu, başkaca bir şart aramaksızın şikayet hakkını doğrudan hamile vermiştir. Suçun düzenlenme amacı; çek bedelinin ödenmesini sağlamaktır. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; “karşılıksızdır” işlemini yaptıran kişinin, çek bedelini banka yerine kendisinden önce ciro silsilesinde yer alan cirantalardan herhangi birinden tahsil etmesi halinde, “şikayet” yönünden hukuki bir yararı kalmamaktadır.
İşlenmiş bir suç hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma şartının, bu suç yönünden mağduriyeti ve şikayet yönünden hukuki yararı kalmayan bir kişiye ait olması suçun düzenlenme amacına uygun düşmemektedir. Uyuşmazlığa konu her iki Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi kararında da sanıklar tarafından keşide edilen çeklerin süresi içerisinde bankaya ibrazlarını müteakip, “karşılıksızdır” işlemine tabi tutuldukları noktasında bir farklılık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, soruşturma ve kovuşturma şartı olan şikayet hakkının kime ait olduğu noktasında ortaya çıkmaktadır.
Karşılıksız çek düzenleme suçunda şikayet hakkının; çeki tahsil amacıyla bankaya ibraz eden hamil ile “karşılıksızdır” işlemi yapıldıktan sonra çeki elinde bulunduran ve aynı zamanda “karşılıksızdır” işlemi yapılmadan önceki dönemde geçerli ve meşru ciranta olan kişiye ait olacağına, 10.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.”
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2019/33988 E., 2019/147958 K.
“5941 sayılı Kanun’un 5/1. maddesinde düzenlenen “çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme” suçunun failinin; aynı Kanun’un 5/2. maddesinde yazılı olduğu üzere, çek karşılığını bankada bulundurmakla yükümlü olan tüzel kişinin mali işlerini yönetmekle görevlendirilen yönetim organı üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa bu sefer yönetim organını oluşturan tüm gerçek kişiler olacağı kuşkusuzdur.
Herhangi bir nedenle (sürenin dolması, istifa vb.) yönetim kurulu üyeliği ve dolayısıyla çekin karşılığını bankada bulundurma yetkisi, Kanunda yazılı usulüne uygun şekilde sona ermiş olan yönetim kurulu üyesinin, yönetim kurulundan ayrılması hususunun şirket yönetimi tarafından ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmemiş olması halinde; şirketin yönetim kurulundan ayrıldıktan sonra karşılıksızdır işlemine tabi olan bir şirket çeki nedeniyle kural olarak cezai sorumluluğuna gidilemeyecektir. Ancak anonim şirket adına düzenlenen çekin karşılığını bankada bulundurmakla görevli yönetim kurulu üyesinin Kanunda öngörülen sebeplerle ve usulüne uygun şekilde bu üyeliği sona ermesine ve bu husus yönetim kurulu tarafından tescil ve ilan edilmemesine rağmen…
…ayrıldığı anonim şirket yararına olmak üzere piyasada kendisi, ayrıldığı anonim şirketle bağlantısı olduğu tespit edilen üçüncü kişiler veya ayrıldığı anonim şirket adına; çek düzenlemeye, bu kişiler adına düzenlenen çeki bir şekilde ele geçirerek şirketin alacaklılarına şirket menfaatine teslim etmeye veya anonim şirket adına halen yönetici gibi davranarak bu çeklerle anonim şirket yararına mal veya hizmet alımına devam etmesi halinde; adı geçen yöneticinin borçlu anonim şirketle fiili bağlantısını sona erdirmediği kabul edilerek, çekin karşılığını bankada bulundurmakla yükümlü olacak diğer anonim şirket yöneticileriyle birlikte cezai sorumluluğunun devam etmesi gerektiğine, 03.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”
Kıymetli evrak hukuku ile ilgili uygulamada sıklıkla rastlanan hatalardan dolayı kayıplar yaşamamanız için sürecin başından itibaren mutlaka hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. İstanbul avukatı MG Hukuk bürosu ticaret hukuku kadrosuna başvurabilirsiniz. Vicdanen haklı ve doğru olmak bir davada sizi kurtarmayacaktır, önemli olan bu durumu yasal şartlarda ispatlamak, savunmak ve doğru yasal adımları atmaktır. MG Hukuk olarak müvekkillerimize karşılıksız çek düzenleme suçu üzerine hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.
İstanbul avukatlık ve marka patent vekilliği ofisi olan MG Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak ceza avukatlığı hizmeti gereği soruşturma aşamasında, karakolda ve Cumhuriyet Savcılığında ifade alımı sırasında hukuki yardım ve hazır bulunma ile sorguda müvekkillerini temsil faaliyetinde bulunduğu gibi yine Sulh Ceza Hakimliği, Asliye Ceza Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesinde ceza avukatı olarak müvekkillerini taraf sıfatlarına göre Katılan, Mağdur, Müşteki Vekili veya Sanık müdafi olarak temsil etmektedir. Karşılıksız çek düzenleme suçu, Belgede sahtecilik, Dolandırıcılık suçu, kaçak bahis suçu, konut dokunulmazlığının ihlali gibi konularda da büromuza ulaşabilir ve ilgili makalelerimizi okuyabilirsiniz.
Kadıköy avukatlık faaliyetini sürdüren ve İstanbul Barosu avukatı olan MG Hukuk Bürosu İstanbul ceza hukuku avukatı Karşılıksız çek düzenleme suçu, yaralama suçu, dolandırıcılık suçu, hakaret, konut dokunulmazlığının ihlali, güveni kötüye kullanma suçu gibi ceza davaları ve ilgili davalar için danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. 2013 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden MG Hukuk Bürosu’na ve İstanbul Karşılıksız çek düzenleme suçu davalarına dair süreçlerde avukat kadromuz için bizlere ulaşabilirsiniz.
Önemle belirtmemiz gerekir ki her dava dilekçesi, şikâyet dilekçesi, sözleşme ve hukuki sürece hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlardan birinin eksik olması durumunda sonuç aleyhinize olabilecektir. Bu nedenle hukuken alanında uzman İstanbul ceza hukuku avukatından yardım almanızı önermekteyiz. İstanbul avukatlık ofisi olarak marka ve patent vekili kadrosuna sahip MG Hukuk Bürosu olarak sizlere yardımcı olmak isteriz. Ayrıca İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya İstanbul avukatı ve ceza hukuku davaları vekillik hizmeti için büromuzla irtibata geçebilirsiniz.
Yukarıda makalede belirtilen “Karşılıksız çek düzenleme suçu nedir, Karşılıksız çek düzenleme suçunun cezası nedir, Karşılıksız çek düzenleme suçunda şikâyet” ve benzeri Karşılıksız çek düzenleme suçu ceza davası ve ceza hukuku konularıyla ilgili daha detaylı bilgi alabilmek için, İstanbul Barosu avukatlarına ulaşabilir veya hukuk büromuzun ceza avukatı ile iletişime geçerek danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.
Saygılarımızla,
Kadıköy Avukat Mete GENÇER
NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi İstanbul Barosuna kayıtlı MG Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Hukuk Bülteni alanında avukat uzmanlığının kazanılması için avukatın Hukuk Bülteni alandaki davaları takip etmesi, Hukuk Bülteni seminerlerine katılarak, hukuksal olarak yargı içtihatları ve güncel Hukuk Bülteni ile ilgili yargıtay kararlarını takip etmesi gereklidir. Hukuk Bülteni alanındaki suç sayısı oldukça fazla olduğu için; Hukuk Bülteni Avukatı uzmanlık gerektiren bir alandır.
Kadıköy Hukuk Bülteni konusunda, Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatları tarafından hazırladığmız tüm makalelere Hukuk Bülteni makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.
Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.
Kadıköy Hukuk Bülteni avukatı tarafından bilgilendirilmek ya da konu ile alakalı sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan bizelere sorunuzu iletebilirsiniz. Hukuk Bülteni de dahil tüm tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz. Bu Makale Kadıköy Hukuk Bülteni Avukatı Mete GENÇER tarafından onaylandı!